5 Ocak 2001 Cuma

AYDIN KARLIBEL

AYDIN KARLIBEL




Çoksesli müzik eğitimimi Cemal Reşit Rey’e borçluyum; İstanbul Şehir Orkestrası’yla iki haftada bir Şan Sineması’nda verdikleri dinletilerle açıldım o büyülü evrene.
Sevgili Rey’in kuruluşunda ve yaşamasında önemli bir yer tuttuğu Filarmoni Derneği’nin düzenlediği dinletilerdeyse iki değerli yorumcu tanıdım, hem de henüz üne ermedikleri dönemde: Seher Tanrıyar ile Aydın Karlıbel.
Seher ve eşi Hulki’yle daha sonra yakınlaşıp dost olma fırsatını da bulduk; ama Aydın’ı ancak uzaktan,kimi müzik etkinliklerinde görüp dinleyebildim yıllarca.
Geçen yazıda sözünü ettiğim İlişkiler’de bale boyunca sahnede kalıp yapıtın müzikli yorumuna katılınca, ilişkimiz tazelendi; gözümün bebeklerinden Maurice Bejart, çağdaş müziğin büyük ustalarından Pierre Boulez’in “Ustasız Çekiç” adlı yapıtını dansla yorumlamaya hazırlanırken, l973’te, Milano’da, BBC görevlisine:Aslında insan sürekli
İletişimin ardında koşar; sevişme de, bir yapıtı sahneye koyma da, insanlar arasında, insanla yapıt arasında, insanla acunsal güçler arasında YENİ ilişkiler kurma çabasından başka bir
şey değildir, diyordu.
Bizim için İlişkiler işte bu işlevi gördü: Aydın’la, zaten alttan alta, düşünsel, duyusal olarak süren ilişkimiz canlandı.
Özü sözü bir, tutarlı, kendisiyle barışık insanlardan olduğu için, iki satırlık yazıya karşılık, Kalan Müzik’in 2002’de gerçekleştirdiği “Piyano İçin Türk Tarihi Albümü”nü yolladı hemen. Kuşkusuz çok sevindik, koyup dinledik, bundan sonra yaşamımızda o da olacak
Aydın bu diske, on bir ünlü bestecinin Türk ögeleri taşıyan yapıtlarının yanında, kendi
Üç çalışmasını da almış: “Eski Ordu Marşı”, “Mustafa Kemal Paşa Marşı” ve “l9 Mayıs Marşı”
Yorumladığı Batılı yaratıcılarsa sırasıyla şunlar:
Donizetti’nin “Mecidiye Marşı” ile Mahmudiye Marşı”.
Guatelli’nin “Aziziye Marşı”
Selvelli’nin “Reşadiye Marşı.
Lange’ın “Zafer Marşı”.
Beethoven’in “Türk Marşı”
Mozart’ın “Türk Marşı”.
Rossini’nin “Mecidiye Marşı”.
Saint-Saens’ın “Türk Marşı”
J.Strauss’ın “Balo Havai Fişekleri”.
Lizst’in “Büyük Parafraz’ı”
Diskin kitapçığında kısa bir özgeçmişi de var Aydın’ın; iletişim araçlarıyla yağlı ballı
iletişimler kurmuş olanlar bunun yüzde biriyle birinci sayfalardan, ip iri başlıklardan inmiyor
biliyorsunuz; Aydın’cığımsa, bilen bilir, öğrenir nasılsa diyerek derviş gibi dönmeyi sürdürmüş, sürdürüyor.
Tam 4 yaşında başlamış piyano çalışmaya; Saint-Michel’de, Robert College’de ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken, yıllarca Cemal Reşit Rey’le diz dize yaşamış. Boğaziçi Üniversitesi’nin Batı Dilleri ve Yazınları Bölümü ile Eğitim Fakültesi’ni bitirmiş. O arada,
İngiltere, Avusturya ve İtalya’da müzik öğrenimini geliştirmiş. The Associated Board of the
Royal Schools of Music tarafından verilen LbR.S.M.’yi; l99l Mozart yılı da içinde olmak
üzere, l990-93 arasında Wiener Meisterkurse’den diplomalar almış.
İstanbul Belediyesi Konservatuarı, Nejat Eczacıbaşı Yarışması ve TRT ödüllerini kazanmış.
“Hekim Maimonides” adlı operası , notası basılan ilk Türk operası olmuş.
Müzik tarihimizde gerçekleştirilen ilk “l2 Piyano Yorumcusu El Ele”ye katılmış.
Pek çok yapıtı Almanya’da, Keturi Musikverlag tarafından basılmış, bunları birçok ünlü yorumcu çalmış,CD’ye kaydedilmiş.
Yüksek Lisans çalışmasını İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlayan Karlıbel
Cambridge Biographical Center’ca, “Yirminci Yüzyılın 2000 Sıradışı Müzikçisi”den biri seçilip ödüllendirilmiştir.
Sanatçı , l986 yılından beri, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde müzik yönetmeni, alıştırma yardımcısı olarak çalışmakta.
Ah ne mutluluk böyle alçakgönüllü, soylu, onurlu birinin dostu olmak!

Cumhuriyet, 1.1.2003



















































Çoksesli müzik eğitimimi Cemal Reşit Rey’e borçluyum; İstanbul Şehir Orkestrası’yla iki haftada bir Şan Sineması’nda verdikleri dinletilerle açıldım o büyülü evrene.
Sevgili Rey’in kuruluşunda ve yaşamasında önemli bir yer tuttuğu Filarmoni Derneği’nin düzenlediği dinletilerdeyse iki değerli yorumcu tanıdım, hem de henüz üne ermedikleri dönemde: Seher Tanrıyar ile Aydın Karlıbel.
Seher ve eşi Hulki’yle daha sonra yakınlaşıp dost olma fırsatını da bulduk; ama Aydın’ı ancak uzaktan,kimi müzik etkinliklerinde görüp dinleyebildim yıllarca.
Geçen yazıda sözünü ettiğim İlişkiler’de bale boyunca sahnede kalıp yapıtın müzikli yorumuna katılınca, ilişkimiz tazelendi; gözümün bebeklerinden Maurice Bejart, çağdaş müziğin büyük ustalarından Pierre Boulez’in “Ustasız Çekiç” adlı yapıtını dansla yorumlamaya hazırlanırken, l973’te, Milano’da, BBC görevlisine:Aslında insan sürekli
İletişimin ardında koşar; sevişme de, bir yapıtı sahneye koyma da, insanlar arasında, insanla yapıt arasında, insanla acunsal güçler arasında YENİ ilişkiler kurma çabasından başka bir
şey değildir, diyordu.
Bizim için İlişkiler işte bu işlevi gördü: Aydın’la, zaten alttan alta, düşünsel, duyusal olarak süren ilişkimiz canlandı.
Özü sözü bir, tutarlı, kendisiyle barışık insanlardan olduğu için, iki satırlık yazıya karşılık, Kalan Müzik’in 2002’de gerçekleştirdiği “Piyano İçin Türk Tarihi Albümü”nü yolladı hemen. Kuşkusuz çok sevindik, koyup dinledik, bundan sonra yaşamımızda o da olacak
Aydın bu diske, on bir ünlü bestecinin Türk ögeleri taşıyan yapıtlarının yanında, kendi
Üç çalışmasını da almış: “Eski Ordu Marşı”, “Mustafa Kemal Paşa Marşı” ve “l9 Mayıs Marşı”
Yorumladığı Batılı yaratıcılarsa sırasıyla şunlar:
Donizetti’nin “Mecidiye Marşı” ile Mahmudiye Marşı”.
Guatelli’nin “Aziziye Marşı”
Selvelli’nin “Reşadiye Marşı.
Lange’ın “Zafer Marşı”.
Beethoven’in “Türk Marşı”
Mozart’ın “Türk Marşı”.
Rossini’nin “Mecidiye Marşı”.
Saint-Saens’ın “Türk Marşı”
J.Strauss’ın “Balo Havai Fişekleri”.
Lizst’in “Büyük Parafraz’ı”
Diskin kitapçığında kısa bir özgeçmişi de var Aydın’ın; iletişim araçlarıyla yağlı ballı
iletişimler kurmuş olanlar bunun yüzde biriyle birinci sayfalardan, ip iri başlıklardan inmiyor
biliyorsunuz; Aydın’cığımsa, bilen bilir, öğrenir nasılsa diyerek derviş gibi dönmeyi sürdürmüş, sürdürüyor.
Tam 4 yaşında başlamış piyano çalışmaya; Saint-Michel’de, Robert College’de ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken, yıllarca Cemal Reşit Rey’le diz dize yaşamış. Boğaziçi Üniversitesi’nin Batı Dilleri ve Yazınları Bölümü ile Eğitim Fakültesi’ni bitirmiş. O arada,
İngiltere, Avusturya ve İtalya’da müzik öğrenimini geliştirmiş. The Associated Board of the
Royal Schools of Music tarafından verilen LbR.S.M.’yi; l99l Mozart yılı da içinde olmak
üzere, l990-93 arasında Wiener Meisterkurse’den diplomalar almış.
İstanbul Belediyesi Konservatuarı, Nejat Eczacıbaşı Yarışması ve TRT ödüllerini kazanmış.
“Hekim Maimonides” adlı operası , notası basılan ilk Türk operası olmuş.
Müzik tarihimizde gerçekleştirilen ilk “l2 Piyano Yorumcusu El Ele”ye katılmış.
Pek çok yapıtı Almanya’da, Keturi Musikverlag tarafından basılmış, bunları birçok ünlü yorumcu çalmış,CD’ye kaydedilmiş.
Yüksek Lisans çalışmasını İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlayan Karlıbel
Cambridge Biographical Center’ca, “Yirminci Yüzyılın 2000 Sıradışı Müzikçisi”den biri seçilip ödüllendirilmiştir.
Sanatçı , l986 yılından beri, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde müzik yönetmeni, alıştırma yardımcısı olarak çalışmakta.
Ah ne mutluluk böyle alçakgönüllü, soylu, onurlu birinin dostu olmak!

Cumhuriyet, 1.1.2003