2 Temmuz 2003 Çarşamba

ZEYNEP UZUNBAY

Biliyorsunuz,”büyük” saydığımız insan kardeşlerimiz aslında, evrende zaten varolup işleyen temel ilişkileri,bunların yasalarını sezip dile getirmekten başka bir şey yapmadılar.
Einstein’ın “görecelik”i bunların en temellerinden biri. Dolayısıyla, söyleyip yaptıklarımızın hepsi görece.
Yurdumuzda basılan bütün kitap ve dergilere ulaşamıyor; elime geçenlerin hepsini okuyamıyor; okuduklarımın hepsini beğenemiyorum; okuduğum ozanlar arasında, Zeynep Uzunbay bana en yakın geleni; onu yeterince içten, tutarlı buluyorum.
Sivas’ın “yakılan”larından; önce hemşirelik okumuş; yetinmemiş, Türkçe öğretmeni olmuş.Şimdiye dek iki kitabı basılmış: Sabahçı Su Kıyıları, Yaşamaşk.
Zor bulunsalar da en iyisi elbet bu kitapları edinip okumanız; ben Agora’da basılmış, henüz kitaba dönüşmemiş bir şiirini aktaracağım.

Yara Falı (18)
Sana kara büyü yapılmış
yapılıp yüreğine gömülmüş
“Kara kuzunun ağıldaki uykusunu uyu
Asmadaki(unutulmuş, farkedilmemiş
Görülmemiş)kara üzümün uykusunu.
Daldaki üvezim,kuzum, avazım
Bağrıma basıp kestiğim kara ekmek
Sarıl bana.bende uyu.Uyu.uyu.”

Sen onu köy sanmışsın;
Köyünün dört mevsimi,
şarkı söyleyen rüzgâr...
Sanmışsın ki ay sarılmış kayısıya
Yaprakların damarları titremiş.
Yağmur sanmışsın da ondan
Konuşmasam da olur demişsin;
sesi sormadan yağacak,
dümdüz edecek tarlamı.
Sanmışsın kuş olduk, ağaç olduk
Kanadımız yaprağımız birbirine titredi.

Sen onu ev sanmışsın;
Soyunmuşsun içinde
Su içmiş, doymuş, yıkanmışsın.
Kitap sanmışsın sen onu
Güzel kitapların yalnızlığı...
Sen onu yalnız sanmışsın da ondan
dururum demişsin, satırların arasında.

Sokağın sanmışsın sen onu;
“Çıldırmaz da n’apar bu sardunyalar” sokağı...
Kediymiş mırlamış, köpekmiş havlamışsın,
İçinden geçiyorum sanmışsın da ondan
Soru sormak hiç aklına gelmemiş.
Çardak altında çay sanmışsın
İç olmuşsun, içmişsin, için sevinmiş.
Korkuymuşsun sen, koyu gölgenmiş o
Ona saklamışsın en kaçak yüzünü.

Dilim varmaz söz ondan uzar:
Düşün en güzel yerinde ele vermiş seni,
(Hiç aklına gelir miydi kasımpatı
zaten soyulmuş bir yüreğe
benim falçata atacağım?)

Cumhuriyet, 2.7.2003