5 Eylül 2007 Çarşamba

“SEN DE KURTULMAZSIN ECEL ELİNDEN”

Amerika’da üretilip üstüne “ ılımlı İslâm” boyası sürülmüş tüketim hapının yutturulduğu insanlar kuşkusuz adını bile bilmez ya da bilenler de unutmuştur; ama Sevil’le ben hemen her gün dinleriz Anadolu’nun onurlu, gür sesi Ruhi Su’yu. Geçen akşam da yoğunçalarlarından (cd’lerinden) Beydağı’nın Başı’nı koyduk aygıta.
Aynı adı taşıyan türküde, Büyük Usta, Anadolu halklarının gelmiş geçmiş bütün birikimini, duyarlığını, soyluluğunu yansıtıyordu söylerken. O türkü ve sonrakiler, talihin inanılmaz armağanıyla, bizim evde alınmış 70’li yıllarda.
Ardından Türkçe’nin büyük ustası, bilgeler bilgesi Yunus Emre’den. Size ezgiyi dinletemem elbet, ama gelin sözleri birlikte anımsayalım:
Dünya Umuruna Meylini verme

Dünya umuruna meylini verme
Sen de kurtulmazsın ecel elinden
Ben filanım diye göğsünü germe
Sen de kurtulmazsın ecel elinden

Hani Meryem, oğlu mu İsa
Elinde ejderha olurdu âsâ
O da kavmi ile cenkeden Mûsa
O da kurtulmadı ecel elinden

İskender de geldi, âlemi gezdi
Zaloğlu Rüstem’in tahtını bozdu
Yunus balığıyla deryayı yüzdü
O da kurtulmadı ecel elinden

Söyler Derviş Yunus, servet-i saman
Tahtı tacı aldı gitti Süleyman
Lokmanlar derdine olmadı derman
O da kurtulmadı ecel elinden.

Şu unutulmaz dizeler bile, binlerce yıldır dünyadaki insan kardeşlerini cehennem kazanlarıyla korkutup sindirenlerin aslında hiçbir yüce güce ve cazaya inanmadıklarını, gözlerin kırpmadan günah işleyip dünya malını talan ettiklerini, halkları kırıp geçirdiklerini kanıtlıyor.
Sonra çağdaş bir ozan, Kul Hasan şöyle diyor Yirminci Yüzyılın İnsalarıyız adlı türküsünde:
Yirminci yüzyılın insanlarıyız
Dünya sulh içinde bayram olmalı
Atom tahriplerin kaldırmalıyız
Laiklik dünyaya Sultan olmalı

Demokrasi insan öldür demiyor
Açılan gülleri soldur demiyor
Hür bağımsızlığı kaldır demiyor
Her fert hür bağımsız olmalı

Kul Hasan’ım aşka sinemi yaktım
Halkın derdi ile eridim aktım
Dört kitap okudum Kitaba baktım
Sağlar hastalara derman olmalı.
Nasıl da küresel yağmaya, çoluk çocuk demeden kıyıma, doğayı düzelmemecesine allak bullak etmeye uygun sözler değil mi? Besbelli bu iki Büyük Ozan da iyice akılsız, çılgınmış. Elbet onları bu kadar inanılmaz yorumlayan sevgili Ruhi Su da.


Cumhuriyet, 5 Eylül 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder