25 Ağustos 2004 Çarşamba

METİN AYDOĞAN’IN YENİ KİTABI

Değerli dostum Metin Aydoğan,kırılgan sağlığına karşın,bütün yurt-canseverlerin olması gerektiği kadar çalışkan,üretken bir insandır.Önceki kitaplarına bu köşede değinmiştim.
Bir süredir üzerinde çalıştı son yapıtını bitirip bastırdı,bana da göndermiş:Antik Çağdan Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türkler.
Küresel buyurucu-yağmacıların 1919’da bitiremedikleri işi tamamlamak üzere nasıl büyük bir hırsla,hınçla üzerimize geldiklerini en azından bu gazetenin okurları biliyor.Dolayısıyla,gerçek yurt-canseverler bu son kıskaçtan nasıl kurtulabileceğimizi sorup arayıp duruyor.
Nitekim kitabın yazılış gerekçesini açıklarken Metin Aydoğan da buna parmak basıyor:
“Aldığım iletilerde,söyleşi için gittiğim yerlerde,değişik toplantılarda ve beni görmeye gelen okurlarımla yaptığım görüşmelerde hep aynı soruyla karşılaşıyorum.Ülke sorunlarına duyarlı insanlarımız,kaygı ve üzüntü içinde hep aynı soruyu soruyorlar:ülke tehlikede,ne yapmalıyız?Her yerde aynı yanıtı veriyor,herkese:Düşünsel ya da inançsal ayrılıklarınızı,kırgınlıklarınızı bir kenara bırakın,siyasal ayırım gözetmeden,ulusal birlik anlayışıyla bir araya gelin,örgütlenin,diyorum.”
Bu öğüdün tutulması,insanların geçmişteki ve bugünkü yapılanmalar,örgütlenmeler konusunda bilgi edinmesine,dolayısıyla bilinçli olmasına bağlı olduğundan,bütün dürüst,sevmeyi unutmamış,sorumlu insanlar gibi,yeryüzündeki toplumsal yapılanma ve örgütlenmelerin tarihini merak etmiş Metin Aydoğan.
Önce,basılı ilk kitabı Nasıl Bir Parti,Nasıl Bir Mücadele’yi geliştirip genişletmeyi düşünmüş;ama işin içine girince bu dar sınır yetmemiş.
Çok bilinçli ve kararlı bir Atatürkçü olduğundan,Ulu Önder’in söz ve düşünceleri arasında dolaşırken,bütün öbürleri gibi altın değerindeki şu saptamaya rastlamış:
“Türklerin güç yeteneğinin tarihte gerçekleştirdiği başarılar ortaya çıktıkça,Türk çocukları,gereken atılım kaynağını bu tarih içinde bulacaklardır.Gençler bu tarihte büyük başarılar görecek,bağımsızlık düşüncesini kazanacak ve harikalar yaratmış bu insanlarla aynı soydan geldiklerini öğrenerek sahip oldukları yeteneklerle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.”
Türk soyunun yapılanma ve örgütlenmesini araştırmaya girişince,ister istemez bütün insan topluluklarının,yaşamış,yaşayan bütün uygarlıkların evrimini öğrenip yorumuna katmak zorunda kalmış;dolayısıyla hem Avrupalı toplumlara,hem Doğu’nun,Asya’nın büyük,köklü devletlerine,uygarlıklarına çevirmiş meraklı bakışını.
Eşiyle iki kızının dışında birkaç gönüllü yardımcı,bilgi-belge derleyici,aktarıcı bulma talihine ermiş;ve bu yaratıcı imece 1162 sayfalık dev yapıtı doğurmuş.
Şöyle diyor kitabın arka kapağında:
“Toplumsal evrimi oluşturan olaylar,öncekiler tarafından belirlenen,sonrakileri belirleyen süreçler hâlinde,zamana ve koşullara bağlı olarak ortaya çıkar,gelişir ve gelişimini tamamlayarak başka bir döneme geçer.Geçmişte sonuç olan,yeni dönemde neden’e dönüşür ve başka bir yeni dönemin hazırlayıcısı olur.(...)Unutulmamalıdır ki,geçmişi unutanlar,onu yinelemeye mahkûmdur.Bu anlamda,’tarihçinin görevi geçmişi sevmek ya da geçmişten kurtulmak değil,bugünü kavramanın anahtarı olarak onu öğrenip geleceğe aktarmaktır.’”
Kısacası,öbür yapıtları gibi,ülkemizin parçalanıp paylaşılma tehlikesi geçirdiği günlerde kesinlikle,ivedilikle okunması gereken bir kaynak oluşturmuş Metin Aydoğan.
Ona ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Cumhuriyet, 25 Ağustos 2004

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder